Bazı ülkelerde trafiğe çıkmaya başlayan otonom yani sürücüsüz gidebilen otomobiller ile seyahat ne kadar güvenilir?

Çocukluğumuzda hayalini kurduğumuz uçan otomobiller gerçek olamadı, olacak gibi de görünmüyor. Otonom yani kendi kendine gidebilen otomobil fikri 80’li yılların efsane dizisi Kara Şimşek (Knight Rider) ile hayal dünyamızda uzunca bir süre yer aldı. Sürücüsü Michael Knight’ın komutu ile hareket eden akıllı otomobil Kitt, bir sağa bir sola kayan kırmızı ışığıyla sürücüsüne ihtiyaç duymadan trafikte ilerliyordu.

O yıllar karbüratörlü motora sahip otomobillerin dönemiydi ve otonom sürüş çok uzak bir hayaldi. Otomobillerde teyp çalar dışında elektronik bir parça bulmak pek mümkün değildi. Günümüzde otomobillerde mekanik parçadan daha fazla elektronik parça yer alıyor. Artık elektrikli motora sahip, internete bağlanabilen akıllı otomobiller Kitt’i gölgede bırakacak kadar havalı.

Mantık basit

Basit anlamda bir otomobil trafikte ilerlerken 3 temel hareket var. Bunlardan ilki direksiyon hareketi, sağa ya da sola çevrilen bir direksiyon, diğerleri ise gaz ve fren. Trafikte ilerleyen araçlar sürücülerinden gelen bu 3 harekete göre yol alıyor. Otonom bir araç ise sensörlerinden ve haritadan aldığı verileri kullanarak bu 3 hareketi sürücüden beklemeden otomatik yapıyor.

Sensörler kusursuz değil

Otonom araçlardaki sensörler insan gözünden katbekat hassas ve kör noktaya izin vermeyecek kadar geniş bir görüş açısına sahip. Sensörlerin arıza yapmadığı sürece en keskin göze sahip sürücüden bile daha güvenilir olduğu söyleniyor ancak yakın zamanda otomatik pilotta seyreden bir Tesla Model S’in önündeki tırın dorsesini algılayamayıp  çarpması sonucu ölümlü bir trafik kazası yaşandı. Bu kaza sonrası otonom sürüşün güvenilirliği tekrar tartışma konusu oldu.

tesla-kaza.jpg

Yine yakın zamanda Google’ın otonom aracı ise gelmekte olan otobüsün durduğunu sanıp yola çıkınca maddi hasarlı bir kazaya neden oldu.

google-kaza.jpg

Bu iki kaza da ABD’de yaşandı. Otonom araçlarıyla kazasız yüz binlerce km yol yapan Tesla ve Google, son kazalardan gerekli dersleri aldıklarını ve tekrar yaşanmaması için gerekli geliştirmeleri hızlıca yapacaklarını duyurdular.  Ülkemizde yol koşullarının değişken ve ABD yollarına göre çok daha fazla sürprize açık olduğunu düşünecek olursak otonom araçlar ile seyahat güvenli demek için henüz erken.

Sürücüler temkinli yaklaşıyor

Geçen yıl Michigan Üniversitesi tarafından otonom araçlara güven konusunda yapılan bir araştırmada sürücülerin %46’sı kontrolün tamamen kendilerinde olmasını tercih ederken, %39’u ise kontrolün kısmen kendilerinde olması şartıyla otonom sürüşe sıcak bakıyordu. Geriye kalan %15’lik kesim ise otonom sürüşe tam anlamıyla güvendiğini açıklamıştı. Tabii bu anket yapıldığında henüz ölümlü kazalar yaşanmamıştı. Yakın zamanda yapılan araştırmada ise sürücülerin %95’inin direksiyon, gaz ve fren pedallarının kontrolünü istedikleri anda kendilerinde olmasını tercih edeceğini söylüyor. Sürücülerin %59’u aracı kendilerinin kontrolünde olmasını ve tehlikeli hallerde titreşim ve ses ile uyarılmayı tercih ediyor.

Üreticiler uyarıyor

Tesla’nın patronu Elon Musk, otonom araçlardaki otomatik pilot özelliğini uçaklardakine benzetiyor. Bugün uçaklar pilotsuz havalanabilecek teknolojiye sahip olmalarına rağmen pilot olmadan hiç bir yolcu uçağının havalanmadığını, havada otomatik pilotta seyreden uçakların bile mutlaka bir pilotun kontrolünde olduğunu söylüyor.

Tesla’nın kullanım kılavuzunda otomatik pilot ile seyrederken direksiyonun kesinlikle bırakılmaması gerektiği yazılmış. Otomatik pilot özelliğini devreye alırken de aynı uyarıyı ekranda görüyorsunuz.

Peki siz otonom araçlara ne kadar güveniyorsunuz?