Teknoloji hayatımıza her geçen gün daha fazla nüfuz ediyor. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, giyilebilir cihazlar, oyun konsolları en çok vakit ayırdığımız cihazlar arasında başı çekiyor. Peki teknoloji ile bu kadar iç içe olmak sağlımız için risk oluşturur mu?

Alkol ve sigaradan farksız

Yeşilay, mücadele ettiği bağımlılıklar arasına teknoloji bağımlılığını da ekledi. Teknoloji bağımlılığı alkol ve sigara gibi zararlı bir bağımlılık olarak kabul ediliyor. Yeşilay, kişinin teknoloji kullanımında aşırıya kaçması ve teknolojiye erişimi olmadığında yoksunluk hissetmesini teknoloji bağımlılığı olarak tanımlıyor.

Yemek masasında bile telefonunuzu kontrol ediyorsanız, duşta telefonun sesini duyabilmek için telefonu banyoda tutuyorsanız, gece yatarken telefonu yastığınızın altına ya da baş ucunuza koyuyorsanız sizin için de tehlike sinyalleri çalıyor demektir.

Günde kaç kez ekrana bakıyorsunuz?

Geceleyin yatmadan önce, sabahleyin uyanınca ilk telefon ekranına baktığımız bir gerçek. Yapılan araştırmalar akıllı telefon kullananların gün içinde ortalama 13 dakikada bir telefon ekranına baktığını gösteriyor. Telefondaki uygulama sayısı arttıkça gelen bildirimlerin sayısı da artıyor ve telefon ekranına bakmadan duramıyoruz.

FOMO musunuz?

FOMO (Fear of Missing Out) yani ‘gelişmeleri kaçırma korkusu’ akıllı telefon kullananlar arasında hızla yayılıyor. Mesleği gereği bilgisayar başında vakit geçirenlerde FOMO daha sık görülüyor. Sürekli haber sitelerini açık tutmak, sosyal medya uygulamalarını sıkça kontrol etmek, takip edilen kişilerin paylaşımlarını kaçırmamaya çalışmak FOMO belirtileri arasında yer alıyor.

Nomofobi

No mobile Phobia’dan türetilen nomofobi; cep telefonu iletişiminin kopmasından aşırı korkma anlamına geliyor. Evden çıkarken telefonunuzu unuttunuz ya da telefonunuzun bir anda şarjı bitti. Telefonunuz ile iletişiminiz koptuğunda panikliyorsanız Nomofobi’ye yakalanmış olabilirsiniz. Nomofobi’nin belirtileri arasında nefes darlığı, baş dönmesi, titreme gibi belirtiler var.

Cebimizdeki Hayalet Titreşim

Her 10 kişiden 7’si ara sıra cep telefonunun çaldığını hissedip cebinden çıkartıyor. Telefona çağrı gelmemesine rağmen bu titreşimi hissetmek Hayalet Titreşim Sendromu ya da Titreşim Atak (vibranxiety) olarak adlandırılıyor. Hayalet titreşimden muzdarip olanlar için telefonun titreşimini tamamen kapatmanın bu sendromu yüzde 75 oranında önlediği ortaya çıktı. Birçok üniversitede bu sendrom üzerine çalışmalar yürütülüyor.

Karpal Tünel Sendromu

Yoğun teknoloji kullanımının tetiklediği hastalıklar arasında başı çekenlerden birisi de karpal tünel sendromu. Bilekte uyuşma, ağrı, halsizlik gibi belirtileri olan bu sendrom parmaklarda his ve güç kaybına neden olabilecek ciddi bir rahatsızlığa dönüşebilir. Uzmanlar el ve bileğin yoğun olarak kullanıldığı, akıllı telefon, tablet, bilgisayarların ve oyun konsollarının Karpal Tünel Sendromu riskini artırdığını belirtiyor.

Hikikomori

Japoncada ‘elini ayağını çekmek’ anlamına gelen Hikikomori, Japonya’da ortaya çıkan ve dünyaya yayılan bir hastalık. Sosyal hayattan kopup televizyon ve bilgisayar başında fazla vakit geçirmekle başlayan bu rahatsızlık ilerleyen safhalarda kişinin kendini odasına kapatıp dış dünya ile iletişimi tamamen kesmesine kadar ilerliyor. Bilgisayar oyunları ve internet Hikikomori’nin nedenleri arasında gösteriliyor.

Vaktinizi çalan uygulamaları bulun

Akıllı telefondan ziyade telefonun içindeki uygulamalara bağımlıyız. Whatsapp, Facebook, Instagram, Twitter gibi popüler uygulamar birçok kişinin vazgeçilmezleri arasında. En çok hangi uygulamanın bağımlısı olduğunuzu bulmanın bir yolu ise pil ve veri kullanım oranlarına bakmak. Telefonunuzun ayarlar menüsünden uygulamaların pil ve veri kullanım oranlarına bakın ve liste başındaki uygulamalar ile aranızdaki ilişkiyi tekrar gözden geçirin.

Teknoloji Detoksu yapın

Uzmanlar teknolojinin tetiklediği hastalıklardan korunmak için teknoloji detoksu yapılmasını öneriyor. Hiç olmazsa ara sıra hayatınızdan teknolojiyi çıkarın. Teknolojik cihazlar olmadan sosyal hayata dahil olun. Teknoloji size değil, siz ona hükmedin.

Bu yazının bir kısmı 15 Nisan 2018 tarihinde Vatan Gazetesi’nde yayımlanmıştır.